Salı, Temmuz 12, 2011

Boşşşş...

Şu ara kendimi, Pasha'cıııığııııım(kedim)la hiç oyunn oynamadığımız günün gecesinde "zaten azıcık ömrü var, bugünü de boşa geçti" diye düşünürken buluyorum sık sık... Bu düşünce bende içimi acıtan garip bir duygu uyandırıyor... Ağlatacak cinsten hem de...

Sonra kendi hayatımı düşünüyorum, sonra aileminkini, sonra başkalarını... Kimsenin ne kadar ömrü olduğu belli değil tabii ama...

İçim daralıyor...
Boş...
"Boşuna" kelimesinin verdiği o garip his...
Hele ki boşuna yaşıyor olduğunu düşünmek...
Herşey çok zor...

Cumartesi, Temmuz 02, 2011

Tam da bu renkti Superonline'ın kırmızısı...

Biliyorsunuz (ya da bilmiyorsunuzdur) Superonline.com portal içeriği 1 Temmuz itibariyle iş planları çerçevesinde kapandı.

Hüzünlü bir veda oldu bu... Sadece, sitenin editörü olduğum için ve de 1 aydır, yok olacağını bildiğim bir siteye aynı tempoda haber girmenin verdiği garip burukluk yüzünden değil bu hüzün...

Vedalara, sonlara hiç katlanamadığımı defalarca yazmışımdır bloguma da... Çalışma arkadaşlarımla yaptığımız "son konuşma" da(ki aslında son olmayacağını hepimiz biliyoruz) iyice duygulandırdı beni...

Ama asıl bu denli hüzünlenmeme sebep olan şey ise "Superonline"ın bendeki yeridir belki... Çocukluğumda internetle tanışmam "Superonline" ile oldu... Söyledikleri gibi "İnternet=Superonline"dı yani benim için... Uzun yıllar da öyle devam etti... Sonra ise ilginç bir tesadüfle iş hayatıma yine "Superonline" ile başladım... Ve hala da devam ediyorum... Superonline'da... Turkcell Superonline'da...

Tek fark, artık daha az kırmızı, daha çok maviyiz :P

Şimdi ise hüzünle karışık departman değiştirmenin verdiği belirsizliğinin stresi var...

Ama yine de Superonline'dayım:P (reklam gibi oldu yazı da:p)