Perşembe, Kasım 21, 2019

Böyle Saçma Düşünceleriniz Varsa da Sizde Kalsın!

Bugün Instagramda tesadüfen gördüğüm bir kardeşin ağabeyine duygularını yazdığı bir yazıda şöyle bir diyalog vardı:

(İbretlik olduğu için sizlerle de paylaşıyorum)

Ağabeyi kardeşine "Ben diğerleri gibi felçli yaşamak yerine ölmek isterdim. Sen ölmeme izin verir miydin?" diye sormuş. O duyarlılığı ile övünen kardeş de "İnsanlık onurunu korumak için ben de ölmene izin verirdim." diyip bununla övünen bir yazı yazmış...

Felç kalmayı onursuzluğa bağlamak ve insanlık onurunu korumak için ağabeyinin bile ölümünü tercih etmek…

Aslında önce okuduğumda onlar gibi zorluklar geçirmiş kişilerin bile böyle düşünebiliyor olmasını çok garipsemiş ve takip etmenin vakit kaybı olduğunu düşünüp çıkarmıştım takipten. Ancak sonra belki de onlar gibi insanlara bir şeyler öğretmek üzere gönderilmiş olduğumdan yola çıkarak şunları belirtmeden geçmek istemeyip şöyle yazdım:

"İnsanlık onuru, çok farklı bir olgudur öncelikle… Öyle yürüyüp yürümemekle, birilerinin yardımına muhtaç olmak ile hiçbir ilgisi yok yani… Hayatta yaptıklarının, sergilediğin davranışların ve ağzından çıkan sözlerin ahlaki ve toplumsal kurallara uygun olup olmamasıyla alakalıdır onurlu ya da onursuz olmak! İnsanlara duyarlı insanı oynamak yerine gerçek anlamda körelmiş empati yeteneğinizi geliştirmeniz sizin için daha iyi olacaktır… Çünkü ağabeyine “Ben sana her halinle bakarım, sen yeter ki yanımda ol ve nefes al” diyebilmektir kardeşlik aslında… Sonra göstermelik duyarlılıklar, şuursuzca yazınca böyle bir şekilde elinde patlıyor işte… Size onurlu bir hayat diliyorum…"

Zaten "onur" kelimesinin sözlük(TDK) anlamı:

1. İnsanın kendine karşı duyduğu saygı, şeref, öz saygı, haysiyet, izzetinefis.
2. Başkalarının gösterdiği saygının dayandığı kişisel değer, şeref, itibar.

Böyle saçma düşünceleriniz varsa ve değiştirmemekte de kararlıysanız sizde kalsın! Marifetmiş gibi paylaşmayın...

Hiç değilse çocuklarınıza böyle saçma düşünceler aşılamayın!

Pazartesi, Ağustos 26, 2019

Yine yazamadım ama nedeni var ;)

15 gün tatildim, yazmak için çok nedenim ve zamanım vardı aslında ama önce gıda zehirlenmesi, sonrasında ise bağışıklık sisteminin çökmesiyle birlikte geçmek bilmeyen grip ve reflü beni güçsüz bıraktı, bilgisayarı sadece dizi/film izlemek için açtım...

Peki ya ruh zehirlenmesi nasıl geçer? Çöken moral sistemi nasıl toparlanır?

Özetle yorgunum...

Pazar, Ağustos 11, 2019

Mutlu mu? Bayram mı?

İkisinin de bendeki karşılığı (hem ayrı ayrı, hem birlikte) normal anlamlarıyla pek uyuşmuyor... Hem de uzun zamandır... 

Hayat bence sağlıklı olan herkese güzel... Tabii ki çoğu insan bunun farkında değil. Mutlu olmamak için saçma bahaneler üretiyorlar kendilerine... Kızıyorum, çok kızıyorum...

Aslında çoğu zaman sosyal medyada kendi fotoğraflarımla subliminal mesaj vermeye çalışıyorum :D Gülmeyin, gerçek bu! Tekerlekli sandalyede kahkaha atan kız! :) Hem tekerlekli sandalyeye gözleri alışsın, yolda vs görünce dönüp dönüp bakanlardan olmasınlar diye... Hem de "Bak o bile mutlu, ben niye olmayayım ki?" düşüncesi akıllarına yer etsin istiyorum! Hoş, çok az beğeni alsam da (Nedeni, hep aynı yer, aynı poz vs olmasındandır belki ya da beni onları sevdiğim kadar kimsenin aslında o kadar da sevmediğindendir -ki bunu büyüyünce anlayabildim!) bir şekilde görüyorlardır diye düşünüyorum...

Özetle, kırgınım, kızgınım ve önüme (işime) bakıyorum...

Herkese (mutlu olabilene ve bayram kutlayabilene) mutlu bayramlar!

Pazartesi, Ağustos 05, 2019

Sabır!!!

İnsanlar, ben tam kendimi unutup mutlu olmaya çabaladığımda bile beni bir şekilde sinir etmeyi becerebiliyorlar. Bir de ilk seferde tepki vermedikçe sanki daha da üsteliyorlar. Suratımda sürekli memnuniyetsiz bir hal varmış! Ey hadsiz; sen önce bir kendine bak, sonra konuş ya da hayatıma veya durumuma bak neyinden memnun olmam gerektiğini bir düşün! Sen benim yerimde olsan o şimdi bile gülmeyen yüzün ne şekilde olurdu acaba? Ki bunu, benim gibi herşeye rağmen güler yüzlülüğüyle bilinen birine söylüyor!

İnsanlar artık biraz düşünüp öyle konuşsun lütfen ama ya...

Cumartesi, Ağustos 03, 2019

Sen değil, kimse bilmiyor! Özetle bunaldım...

6 yıl olmuş yazmayalı :o İnanılmaz... En son çok kızmışım da öyle yazmışım. Oysa bu 6 yılda nelere kızmadım, küsmedim, kırılmadım ki... Ama niye yazmadım hiç bilmiyorum... İçime ata ata patlamak
üzere olduğumu yeni fark edince (:p) buraya sığındım. Malum Twitter'da bile takip ediliyorum... Kimseye düşüncelerim için hesap vermek istemiyorum... Madem kimseyle paylaşamıyorum, buraya yazayım, ileride dönüp okurum belki...
Bu bir girişti...
Her gün bazen uzun, bazen kısa ama mutlaka yazmaya kararlıyım şimdilik ;)
Oralarda birileri varsa sıkça görüşmek üzereee...