Salı, Haziran 28, 2011

'Ölüm' ne kadar acı, ne kadar uzak ama ne kadar da yakın...

Hayatımdaki ölümler şimdiye kadar hep ani olmuştu... Bunun daha çok acı verdiğini düşünürdüm... Yaşattığı şokun acıyı arttırdığını sanardım... Ama şuan bundan emin değilim...

Ölmeyi hiç yakıştıramadığımız birisi(ki önemli bir aile ferdi)nin kansere yakalandığını duymuştuk bir süre önce... Sır gibi birşeydi, fısıltı halinde konuşulan... İnanmamıştık; şakadır, üzmek için yapmıştır vs. dedik. Hep bizimle yaşayacağını düşünmüştük belki de... Ama gerçekmiş!

Kemoterapi olsa ömrü 5 yıl daha uzarmış ama istemiyormuş... Çok üzülüyorum, hep aklıma geliyor, içim sızlıyor... Paylaştıklarımızı, anılarımızı, yaşadıklarını, yaşayamadıklarını, hayallerini düşünüyorum... Ölümden daha acı bir şey yok sanırım... Öylesine yok olmak çok acı!

Duygularımı tam olarak ifade edemiyorum... Üzüntümü bile belli edemiyorum zaten bugünlerde... Yine içimden ağlıyorum... Ve garip bir şekilde suçluluk duygusu hissediyorum; hayallerine kavuşmasına yardımcı olamadım diye belki de...

İlk defa yaşayacağım bu acı bekleyiş çok yıpratıcı...

Belki de ben ondan önce veda edeceğim bu hayata, kim bilebilir ki...

Ne olursa olsun, 'ölüm, ölmek, yok olmak, kaybetmek' bana çok koyuyor... Düşüncesi bile...

Sevdiklerimi her an kaybedebileceğim korkusuyla yaşıyorum...

Ve aslında tam da bu yüzden yaşayamıyorum belki de hayatı...

Çarşamba, Haziran 15, 2011

"Var" mı yoksa "Vardı" mı?

Eskiden, eskiden derken okul dönemlerinde, etrafım çok kalabalıktı... Beraber gülmek, eğlenmek, vakit geçirmek, konuşmak, dertleşmek, ağlaşmak vs isteyenlerim çoktu. -di'li zaman kullandığıma da bakmayın, hiçbir arkadaşımla bağımı koparmamışımdır, ilkokul arkadaşlarımla bile... Yani sanırım 1-2 senedir (ya da daha fazladır ama ben bu durumu yeni farkediyorum) bir sessizlik hakim çoğuyla aramızda... Gerçi benim de hiçbir teşebbüsüm olmuyor bu konuda...

Geçenlerde bunları düşünürken şunu hissettiğimi farkettim: İçimde hepsini görüyorum, onları temsil eden birer kartondan resimler sanki... Dokunsam arkaya düşüp yok olacaklarmış gibi... Aslında uzandığımda orada olmadıkları ihtimaliyle karşı karşıya kalmamak için hiç kıpırdamadan uzaktan izliyorum onları... Özlüyorum... Rüyalarımda kavuşabiliyoruz sadece... Bununla yetiniyorum ya da yetinmiş gibi yapıyorum...

Dün de annem bir çocuktan bahsediyordu, "Sen nereden anlayacaksın ki onu. Yazık, hiç arkadaşı yok, çok yalnızz" dedi... "Sanki ben çok kalabalığım da" diye çıkışıverince de "Şimdi sen işlerine daldın da ondan yoksa istediğin zaman hepsiyle yine konuşabilir, görüşebilirsin" dedi...

"Gerçekten öyle mi?" diye düşündüm... Gerçekten o kadar çok arkadaşım var mı hala?

Beni yine çok, çok çok seviyorlar mı?

Cevapları bilemiyorum...

Bilmekten çok korkuyorum...

Cumartesi, Haziran 04, 2011

Bilen var mııııııııı?

Bugünlerde meditasyon, çakraları açma vs konularına takmış durumdayım... Zaten inandığım, onayladığım tekniklerdi ama artık ciddi bir şekilde ilgilenmek istiyorum. Mesela çakralarımı açmak istiyorummm:P ama nasıllll?

Yani "Ciddi olarak bu işle ilgilenen, düzenli olarak deneyimleyen birileri var mııııı?" desem cevap gelir mi kiiii?!?

Çarşamba, Haziran 01, 2011

Yine fazlaca susuyorum...

Bu ara gerçekten fazlaca sustuğumu farkettim...

Hem ruhen hem fiziken o kadar yoğunum ki şu sıralar... Hayatımın dönüm noktalarından birkaçını yaşıyorum resmen...

Bu karışıklıkta kendimi dinleme fırsatı bulduğum ilk an ne kadar kırılmış olduğumu farkettim... Hem de tanıdığım herkese neredeyse...

Farkettiğim başka şeyler de oldu tabii... Bazı gerçekleri nasıl görmezden geldiğime inanamadım...

Sustukça kırgınlığım daha çok artıyor sanki...

Herkesle ilgili içimi boşaltabileceğim bir yer olsun istiyorum... Buraya yazıp 6 ay sonraki bir tarihte yayınlansın diye ayarlamayı düşünüyorum... Eğer ciddi uzunluklara ulaşırsa yazdıklarım bir kitap bile çıkarabilirim belkiii :P

Bakalım...