Bir bayram daha bitti... Tabii benim için sadece adı "bayram"dı... Hiç birşey eskisi gibi değil ki, bayramlar eskisi gibi olsun... Ben size eski özlediğim bayramları anlatayım...
Bundan bir 15 sene önce ailemiz çok kalabalıktı, kimsecikler ölmemişti daha o zaman... Bayram oldu mu tabii okullar da tatil olurdu... 2 ayrı heyecan... İlk gün erkenden kalkardık... Cici mi cici yeni elbiselerimi giyerdim... Babaannem arardı, nerede kaldınız diye... İlk durağımız orasıydı... Saadet Hala'mla otururlardı... Hediyelerimizi alır giderdik... El öpmeceler, şeker tutmacalar, harçlıklar... Komşular gelirdi(Sultan, Sabahat Teyze vs) Oradan hepberaber üst kata, Ayşe Hala'ya(babamın halası) çıkardık bayramlaşmaya... Orada bayramdan bayrama gördüğüm ama çok sevdiğim Ayşe Hala'nın kızı(Havva Teyze) ve oğlu(Sanal Amca) ve de onların aileleriyle karşılaşırdık... Ve kapı çalardı, en sevdiğim aile, Korkmaz'lar(Güliz, Sema Yenge'm, Atıf Amca'm[babamın kuzeni]) gelirdi, onlarla Emine Yenge'de görüşürüz diye sözleşirdik... Oradan da Hayrinaz Teyze'lere(babamın teyzesi) giderdik bir üst kattaki... Oğlu(Armağan Amca), gelini(Sevim Yenge) ve de torunları(Hakan-Serkan) ile oturuyorlardı beraber... Oradan tekrar babaanneme yemeğe inerdik, önceden hazırlamış olurdu çok güzel babaannemmm... Yemeğimizi yerken daha Emine Yenge(babamın yengesi) arardı, hadi amcanız sabırsızlanıyor diye... Ben(ve Güliz) ona Ziver Dede derdik... Çünkü baba tarafından dedelerimiz vefat etmişlerdi, biz doğmadan... İlk günkü son durağımız orasıydı, hepberaber yola çıkardık... Herkes(yukarıda saydıklarım ve başkaları) orada toplanırdı, şenlikli bir bayram ziyafeti olurdu... Emoş bize binbir çeşit yemekler, pastalar, börekler yapardı... Bizim Güliz'le orada bir odamız vardı, sitede ev taşınsa da o oda hiç değişmezdi... Hemen oraya geçerdik, kapıyı örterdik... Şekerleri yiyip yiyip, kaplarını divanın arkasına atardık(ne ayıpp:)) Sonra oyuncaklarımızla oynardık, oradaki büyük dolabı karıştırırdık gizlice:)) Pek eğlenirdik, büyüyünce dedikodu odamız oldu, laptoplarımızı da getirirdik, en son zamanlarda... O odanın bizdeki yeri hiç değişmedi:( Dedemizin kucağına oturup yüklüce harçlıkları alıp eve giderdik... İlk gün böyle neşeli geçerdi...
İkinci gün herkes bize gelirdi bu sefer... Tayfur Amca'm(babamın kuzeni) ve Atilla Amca'mlar(babamın kankası)[Serap Teyze ve Bahar:)] da ziyaretimize gelirdi, onlarla da pek eğlenirdim:))[sonra anlatırım]. Arkadaşlarım da gelirdi(Sedoş, Rukiş vs)... Akşam da babaannemlerle Necati Amca'mlara(Ayşe Yenge ve Alpay Ağabey) giderdik... Tabii gidiş-dönüşlerde sağolsun babam sayesinde kaybolurduk:)) Aynı yerden 2-3 kez geçerdik, babaannem de "aa burada ne kadar çok X eczanesi varmışşş" demesine sebep olurdu:)))
Üçüncü ve dördüncü günler, bir gün biz Güliz'lere giderdik, diğer gün onlar bize gelirlerdi... Hatta yatıya kalırdık, hiçbirimiz doyamazdık birbirmize:( Ne eğlenirdik... Bir bavul oyuncakla giderdim:)) Evcilik oynardık, birseyler(parfüm vs)icat eder, ses kayıdı yapıp saçlarımızı bile boyardık:))) Türlü yaramazlıklar:)) Gırgır kıyamet(anlatırım sonra)...
Böyle mutlu, hareketli ve eğlenceli geçerdi bayramlarımız... Sonra sırayla birçok büyüğümüzü(Ziver Dede, Hayrinaz Teyze, Babaannem, Necati Amca, Ayşe Hala) kaybedince ziyaretlerimiz de azaldı, neşemiz de... Erken büyüdük biz...
Hepsinin mekanı cennet olsun... Bu bayram hiçbirini göremedim, kaybettiklerimin mezarını bile... Hatta bu bayram kimseyi görmedim desem yeridir, dayımlar ve tabii annem-babam hariç... Herkesi çok özledim, çocukluğuma dair herşeyi yani...
Bayramları kaybetmemeniz dileğiyle...